İlk elektrikli araba çalışmaları 1881’de başladı. Aslında 100 yılı geçkin bir süreden bahsetmemize karşın bu araçlar yeni yüzyıldaki hayatımızda da yer almaya başlıyor. Günden güne hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlayan elektrikli araçlar, çevreye katkıları kadar aslında sosyal yaşamıda kolaylaştırıcı etkilere sahiptir.
Örneğin, elektrikli aracınız V2L teknolojisine sahipse ve bir kampa gittiyseniz cihazlarınızı bu teknoloji sayesinde çalıştırabilirsiniz. Bu ve bunun gibi özellikler aslında araçları artık alıştığımız tanımlamalarının da dışarısına çıkarıyor.
Yeni nesil elektrikli arabalar hem performans hem de düşük bütçeli kullanımı ön plana çıkmakta. İster şehir içinde olsun isterse şehir dışında olsun seri ve sessiz bir kullanımları ile elektrikli araçlar önemli değerler vadediyor. Bu otomobiller sayesinde de artık atık gaz salınımını da geçmişte kalıyor. Elektrikli arabalar ile fosil yakıt kullanan araçlara göre aynı mesafeyi 5-7 kat daha düşük bir harcama ile gidilebilmektedir.
Elektrikli otomobiller e-motorda üretilen torku kayıpsız şekilde tekerlere iletebildiği için çok güçlü bir ivmelenmeye de sahip. Ayrıca aracın altına monte edilen bataryanın ağırlığı da araçta düşük bir ağırlık merkezi noktası oluştur, bu da sürüş dinamiğini ve güvenliğini arttıran bir etmen olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla elektrikli araçlar, konvansiyonel araçlara göre çok daha seri bir şekilde hızlanabiliyor veya yavaşlayabiliyor. Ek olarak bu araçlar hem daha sessiz hem de daha yumuşak bir sürüş sunuyor. Elektrikli motor teknolojisi içten yanmalı motorlardan çok daha basit ve daha az parça bulunduruyor ve bu nedenle bakımı daha kolay ve bozulma riski daha düşük.
İçten yanmalı motorlara göre çok daha dayanıklı olan e-motor ise sadece tek bir hareketli parçadan oluşuyor. Böylece elektrikli otomobiller sürücüsünü bakım, yağ değişimi gibi işlemler için ayrılan süre ve bütçeden de kurtarıyor. Doğaya zarar vermeden otomobil kullanma zevkini üst seviyede yaşatan elektrikli arabalar, yenilenebilir enerji kaynaklarının korunmasına ve sera gazı salınım değerlerinin düşürülmesine büyük katkı sağlıyor.